Halkın gazetesi BİRGÜN

Barcelona'lı futbolcu Messi'yi nasıl tanımlarsınız?

16 Nisan 2010 Cuma

alexandfelix '13 Queens'


CDA Projects sanatseverleri Nisan ayı boyunca devam edecek gerçek üstü bir dünyaya davet ediyor. İsviçreli sanatçılar Alex Gertschen ve Felix Meier'in en yeni projesi olan '13 Queens' Türkiye'de ilk kez 1-30 Nisan tarihleri arasında CDA Projects Galeri'de sergileniyor.
alexandfelix'in işlerinde gözlerini seyirciye dikmiş, onlara etkisi kolay kolay geçmeyecek büyüler yapan harikulade yaratıklar var. Bunlar, keşfedilmeyi bekleyen yabancı dünyalar. Şekiller ve renklerle dolu damalı kostümlerle örtülmüş, tanınmaz hale getirecek kadar sıra dışı şekillerde sergilenen, gündelik hayatımızın tanıdık nesneleriyle dolu dünyalar.
Sergi Mekanı: CDA Projects
Sergi Tarihleri:01 - 30 Nisan 2010
Sergi Gün ve Saatleri: Salı-Cuma 10:00-19:30 Cumartesi 12:00-19:00
Adres: İstiklal Cad. No:163 Mısır Apt. Kat:2 D:5, Beyoğlu İstanbul

GÜLİN HAYAT TOPDEMİR - HER GENÇ KIZIN RÜYASI?

Casa Dell'Arte Galeri'de 1-30 Nisan tarihleri arasında görülebilecek 'Her Genç Kızın Rüyası?' adlı sergisindeki yeni resimleriyle Gülin Hayat Topdemir kadına özgü bir hayal olan 'gelin' olma hayalini sorguluyor.
Kendini peri masalı gibi bir düğünün baş rol oyuncusu olarak hayal eden bir erkek ya da yıllar öncesinden düğününü planlayan, damatlığını seçen bir erkek tanıyor musunuz? Hayatını paylaşacağı insanı bulup, bunun sosyal ve kanunen tasdik edilmesini yüzyıllardır süregelen bütün abartılı sembollerle kutlamak kadına özgü bir hayaldir. Gülin Hayat Topdemir de bir kadın olarak yeni resimlerinde hepimize bugün gayet doğal gelen bu hayali sorguluyor.
Sanatçının mekandan bağımsız olarak ustalıkla resmettigi farklı kadın bedenleri ve dahil oldukları beyaz projenin psikolojik ağırlığı bizi bazen depresif, bazen de tedirgin edici bir yolculuğa çıkarıyor. Maalesef biliyoruz ki bu coğrafyada altınlar ve kırmızı kuşaklarla süslenen beyaz elbiseyle umuda doğru çıkılan yolculuklar, her zaman mutlu sonla bitmiyor. Bu sergiyle Gülin Hayat Topdemir gelinliğiyle hayatına mal olan bir yolculuğa çıkan İtalyan sanatçı Picca Bacca'yı da anıyor.
Sergi Mekanı: Casa Dell'Arte
Sergi Tarihleri:01 - 30 Nisan 2010
Sergi Gün ve Saatleri: Salı-Cuma 10:00-19:30 Cumartesi 12:00-19:00
Adres: İstiklal Cad. No:163 Mısır Apt. Kat:3 D:10, Beyoğlu İstanbul

Histanbul


Memet Ali Alabora’nın oynadığı, zemin etüdleri yapan mühendis Ali Bora’nın bir sokak arasında karşılaştığı kadının İstanbul mu, yoksa bir tahayyül mü olduğunu anlaması için yedi tepeyi dolaşması gerekiyor. Sibel Tüzün’ün İstanbul için yazılmış şarkıları yeniden yorumladığı ve İstanbul’u oynadığı Histanbul, bizi yok olmayı bekleyen bir şehrin müzikal yolculuğuna çıkarıyor. 2008 yılının en çok konuşulan oyunlarından olan bu gösteride şarkılar, şiirler hep İstanbul için söylenmiş ama, acaba hangi İstanbul için?

Bizim Histanbul yeni tepeleri ve yeni hikayeleri ile, toprakları çiğnene çiğnene iğdiş edilmiş bir kentin karmaşasında depremin tedirginliğiyle ilerliyor.

Tarih : 13.14.15.16 Nisan 20:30
Mekan : garajistanbul  www.garajistanbul.org

Shopping & F***ing/ Alışveriş ve S***ş

Shopping and F***ing, yirmili yaşlar hakkında karanlık ve komik bir oyun...
Bir sürpriz!!!
En iyi arkadaşınıza aşık olmak gibi…Tutku, köpük, bant ve şeffaf kağıt katmanlarının altında gömülü.
Mikrodalgaların ısınmak için kullanılabilecek tek şey olduğu bir dünya.
Artık hiç duygu kalmamış…
Reddedilmiş bir neslin değerleri belirlediği yıpratıcı ve tamamen tüketilebilir bir dünyaya, zekice şok edici bir bakış.
Uyuşturucu, seks, bağımlılık, bağlılık, aidiyet, alışveriş, televizyon, aşk, aile… Hepsi ürkütücü bir biçimde iç içedir.
Ravenhill’in sözü oldukça basittir aslında:
“ARTIK İNSANLIK SATILIK !”

Tarih : 7.8.9.10.14.15.16.17.22.23 Nisan 21:00
Mekan : Dot www.go-dot.org

Kısa kısa...

 
Posted by Picasa

Eğlenmeye Hazır mısınız? WHO HOO



Beyoğlu  geceleri bu günlerde en popüler cover gruplarından biri haline gelen ve sadece kızlardan oluşan WHO HOO grubunu agırlıyor.  Hepsi 20’li yaşlarda ve üniversite öğrencisi olan grup üyeleri her cumartesi Joly Joker Balans’da çıkıyor. Grup üyeleri ile grubun kuruluş sürecini ve önümüzdeki projelerini konuştuk…
Who hoo ne zaman ve nasıl ortaya çıktı? Neden Who hoo?
 woo hoo bizler 2007 senesinde össye hazırlanırken "uf şu işlerden kurtulunca çokeğlenceli bişeyler yapsak... böyle 80ler pop çalsak (o zamanlar kimse çalmıyordu, herkes rockçıydı) hem de bütün grup kız olsa süper olur" diye hayaller kurmamızla başladı. sınavdan sonra da toplandık sadece eğlenmek amaçlı.

Kime nasıl bir kitleye hitap ediyorsunuz yada sizi kimler dinliyor?
pop,funk,disko 80 ler 90lar son zamanlarda 2000 lerden beğendiğimiz ve beğenilen parçaları da coverlıyoruz.her kitleden dinliyemiz var aslında,genel olarak genç kesim tabi ki ama ortayaşlı büyüklerimizin da sahnenin en önlerinde çılgınca dans ettiği çok oluyor
Gördüğünüz ilgiden memnun musunuz ve beklentileriniz neler?
 gördüğümüz ilginin bizi rahatsız eden bir yanı yok, çokça tanınmaya başladık ve konserlerimize gelen herkesin tepkisi çok olumlu oluyor. ama bizi dinlemeden, bir tane videomuzu izleyip fotoğraflarımıza bakıp önyargılı yorumlar yapanlara canımız sıkılıyor biraz

Cover müziğe devam mı yoksa kendi bestelerinizi de yapacak mısınız?
 Cover yapmayı kesmek gibi bir dusuncemız yok, eglencelı sarkılar calıyoruz, zaten bunun yanında bestelerımızı de yapıyoruz. cover calmak buna engel olmuyor. bestelerımızın bırkac tanesının kayıtları tamamlanmak uzere, dıgerlerı de taslak seklınde beklıyor, konserlerımızde caldgımızda da olumlu tepkıler alıyoruz. Bu bizi motive ediyor.

Taksim’de ve gece hayatın da kadın olarak iş yapmak nasıl, zorlukları var mı?
Bu soru hep  geliyor bize, fakat korkulacak bie şey yok, herkesin içi rahat olsun, gerek Mekan açısından gerek taksimdeki  kitleden  bir şikayetimiz yok çok şükür 
Sadece kızlardan oluşan bir grup olarak erkeklerin ilgisi nasıl?
ilk dusunceleri ''kızlar, ne yapabılırler kı'' seklınde olanlar var. bunların cok buyuk bır kısmı, bızı dınledıkten sonra fıkırlerını ''vay be bız boyle dedık ama sız neymıssınız'' olarak degıstırıyor. ya da ''aa bes kız bır araya gelmıs acaba ortaya nasıl bır sey cıkmıs'' dıye merak edıyorlar. onun dısında sadece kız olmamızla ılgılenıp gelenler de var. ama rahatsız edıcı olaylar yasamıyoruz cok fazla. en fazla facebooktan ekleyıp, mesaj atıp, karsılık bulamayınca ılgınc tepkıler verıyorlar, bozuluyorlar.
Bir sonraki adımınız ne olacak, ne yapmak istiyorsunuz ve yolda kaset vs var mı?
Bir sonraki adımımız tabii ki kendi şarkılarımızı insanlarla paylaşabilmek, ürettiklerimizi albüm ile sonuçlandırmak. Herkes bize devamlı soruyor albüm ne zaman diye ancak biz acele etme taraftarı değiliz. Yaptıklarımızın önce bizim içimize sinmesi gerekli sırf bir şeyler yapmış olmak için albüm çıkarmak bizce yanlış. Geç olsun güç olmasın diyoruz.

Hepiniz öğrencisiniz ve şu an ilk önceliğiniz okul mu yoksa müzik mi?
Evet, hepimiz öğrenciyiz ve tabii ki okullarımız da bizim için çok önemli çünkü bu çok yönlü dünyada insanı türlü yönlerden donanımlı olarak yetiştirebilen kurumlardandır üniversiteler. İş böyle olunca okullarımıza gerekli önemi atfetmemiz aslında gayet yerinde ve normaldir. Ancak Bu durum müzik ile okulun öncelik sırasında kapışmasını gerektirmiyor. Zamanımızı etkili kullanarak mümkün olukça bu iki alan çalışmalarını birbiriyle çakışmayacak şekilde yürütmeye çalışıyoruz.

Hangi okullarda okuyorsunuz,  bölümler neler? 
Hazal-vokal(İstanbul Bilgi Üniversitesi- Halkla İlişkiler), Elif-gitar(Marmara Üniversitesi- işletme), Cansu – bas gitar(İTÜ- iç mimarlık), Cansu-klavye(İTÜ  Biyomühendistlik)  Gözde-davul(Galatasaray Üniversitesi- siyaset bilimi)

Ve okulunuzda, arkadaş çevrenizin hocalarınız tepkisi nasıl?
mesela hocalarımız konserlere geliyor. Bizi çok beğendiklerini söylüyorlar, tebrik ediyorlar. Bu tebrikin sınavlarda herhangi bir not’a tekabül edip etmediğini sormuyor değiliz açıkçası.  Ayrıca okulda bazen sınıfta bizi " vuu huuu" diye karşılıyorlar.

Yeni bir grup olmanıza rağmen şu ana kadar nerelerde ve kaç program yaptınız? Ve bu işten para kazanmaya başladınız mı?
ilk konserimizi taksim jokerlive'da verdik ve her geçen gün daha iyi yerlerde çıkmaya başladık, kemancı, riddim, line, shuft, pulp, mojo, studio live derken kısa zamanda taksimde adını sıkça duyduğumuz pek çok değişik mekanda sahne aldık. henüz bir senemiz dolmamışken taksim balans'ta sahne aldık ve uzun zamandan beri de jolly joker balans'ta düzenli olarak her cumartesi sahne alıyoruz. bunun dışında şehir dışında ve her yıl üniversitelerin bahar festivallerinde konserlerimiz oluyor. Şimdiye kadar 100 e yakın performans sergiledik. henüz albümümüzü yapmadığımız ve coverlarla eğlenmeye ağırlık verdiğimiz için "geçinecek" kadar değil ama bizi motive edecek miktarda kazanıyoruz diyebiliriz.

Ve son söz sizin. Sizi merak edenlere, takipçilerinize ne demek istersiniz?
Öncelikle bizi hiç izlememiş olanlar Woo Hoo'nun enerjisini görmeli ve artık hoplayıp zıplamaya gelmeli diyoruz. Biz her cumartesi sizin için o gün de çok eğleneceğimizi bilerek sahneye çıkıyor ve sizlerin eğlendiğini görmekten büyük keyif alıyoruz. bu karşılıklı paylaşım devam ettiği sürece, hep birlikte istanbul'un en çok eğlenen insanları olmaya devam edicez. Bestelerimizi merak edenler ise yine konserlerimizde dinleyebilirler, herkesi bekliyoruz.

Hayatınızı mahvetmeden önce Kafka okuyun

''Kafka kızları, genelevleri ve pornoyu severdi. Önemli bağlantıları olan bir milyonerin oğluydu...'' James Hawes, 'Hayatınızı Mahvetmeden Önce Neden Kafka Okumalısınız' adlı kitabında Kafka’nın yalnız, cinsellikten korkan biri olduğu iddialarını çürütüyor…

Kitaplarını okusun okumasın, herkes Kafka’yı tanır. Fotoğraflarındaki o düşünceli yüzde devlet dairelerinin yoğun sıkıntısı, kâbus gibi yaşanan dönüşümler, Holokost’un habercisi esrarengiz bir ifade vardır. Yaşadığı dönemde dehası şimdiki kadar anlaşılamamış bu adam, tarihin eşsiz karakterlerinden biridir.

''Kafka’nın ünü tuhaftır. Dante, Shakespeare, Goethe, Keats, Flaubert, Dickens, Çehov, Proust hepsi kendilerinden alıntı yapılan yazarlardır. Geçerli olan onların sözcükleridir, zaten arkalarında yalnızca sözcükleri bıraktıkları için bu durum oldukça mantıklı görünür. Kafka’nın sözcükleri, onun seviyesindeki herhangi bir yazarınkilerden muhtemelen daha az alıntılanmaktadır. O dünyada kurduğu hayallerle ünlüdür...''

Bütün varsayımlara, söylenenlere karşılık Franz Kafka kızları, genelevleri ve pornoyu severdi. Önemli bağlantıları olan bir milyonerin oğluydu ve günde yalnızca altı saat çalışarak iyi para kazandığı bir işi vardı. Prag’ın Almanca konuşulan seçkin sınıfına sadakatle bağlıydı, hatta eserleri daha o zaman edebiyat çevrelerinde kabul görüyordu.

''Başka bir deyişle, yetişkin yaşamının büyük bölümünü maddi yönden yalnız ve yoksul geçirmekten çok uzaktı. Daha önce gördüğümüz gibi yaşamını geçirdiği kentte birbirine sıkıca bağlı orta sınıftan bir azınlığın içindeydi ve buradaki önemli kişilerin hepsini tanıdığı gibi onlar tarafından da tanınıyordu...''
'Hayatınızı Mahvetmeden Önce Neden Kafka Okumalısınız', onun yalnız, değeri bilinmemiş, cinsellikten korkan biri olduğu hurafelerini çürüten, Franz Kafka’nın gerçek kimliğini bütün çıplaklığıyla gözler önüne seren bir çalışma.
James Hawes, tarihin önemli bir yanlışını düzeltirken mütevazı bir öneride de bulunuyor: Hayatınızı çarçur etmeden önce Kafka okuyun.

ŞATO'NUN ORİJİNALİNİ İNCELEDİ
Romancı ve Kafka üzerine çalışmalar yapan bir akademisyen James Hawes, 'A White Merc with Fins', 'White Powder Green Light', 'My Little Armelite' ve 'Speak for England' adlı romanları yazdı. Hawes, Oxford'da lisans eğitimini sürdürürken, Kafka'nın Şato romanının orijinal müsveddelerini inceleme fırsatı bulmuştu.
'Hayatınızı Mahvetmeden Önce Neden Kafka Okumalısınız' Sel Yayıncılık etiketiyle kitapçılarda.